Romatoid artrit'te kolloidal gümüşün kullanımına gelmeden önce bilmemiz gereken daha önemli bir unsur var.
O da buğday!
Otoimmün bozuklukların tümünde, durumu kötüleştiren en yaygın faktör, çoğunlukla buğdaya karşı bir hoşgörüsüzlüktür.
Buğday tahammülsüzlüğü (intöleransı) çok yaygındır aslında. Otoimmün rahatsızlıkları olan bir hasta üzerinde yapılan bir araştırma, %100 oranında buğday tokluğuna sahip olduğu bulunmuştur. Burada bahsettiğim buğday tahammülsüzlüğü en temelde buğdayın genetiğinin değiştirilmiş olması ya da kromozon sayılarının ilk buğdaylara göre farklı olmasından kaynaklanan bir durum değildir. Homo sapiens avcı toplayıcılıktan, tarıma geçtiği andan itibaren bugün buğdaydan kaynaklı hastalıklar şimdiki kadar olmasa bile binlerce yıl önce yaşamış insanlarda da vardır. Çünkü buğday sağlıksızdır.
Yapılan bir çok çalışmada buğdayın bağırsaklarda hasara ve iltihaba neden olduğu bulunmuştur. Enflamasyon daha sonra tüm vücuda yayılır ve beyin dahil olmak üzere herhangi bir organ veya sistemi etkileyebilir.
Yıllar süren alışkanlıklarla kullandığınız gıdaların intöleransı zamanla maskelenebilir. Ve size zarar verdiğini fark edemeyebilirsiniz. Şüpheli besinlerin tüketimini bir iki hafta durdurarak belirtilerin iyileşip iyileşmediğini görmek ve ardından iki hafta sonra bunları tekrar kullanmak ve belirtilerin şiddetlenip şiddetlenmediğini anlamak suretiyle gıda intoleransı tespit edilebilir-açığa çıkarılabilir. Ama her şeye rağmen tüm insanların buğday, şeker, süt ve içinde kimyasal ya da sentetik maddeler bulunan tüm gıdalara karşı tahammülsüzlüğü olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bir kişi çeşitli terapilerle ve beslenme takviyeleri ile yıllar geçirebilir. Ama yalnızca şekeri ve buğdayı hayatınızdan çıkarmak sağlığın mükemmel iyileşmesine neden olabilir. Konuyu daha farklı bir bakış açısından gösteren ve daha detaylı bilgi için şu makaleyi okumanızı öneririm. http://iyilestirici.blogspot.com.tr/2017/10/bugday.html
Bu arada tüm bu yazdıklarımın sadece teorik bilgiler olmadığını ve hem kendi üzerimde yaptığım uygulamalar, hem de işim gereği muhatap olduğum tüm hastaların yaşadıklarıyla pekiştiğini belirtmek isterim. Yani burada buğdayın, şekerin, paketlenmiş gıdaların, fast food gibi yiyeceklerin zararlı olduğunu söylüyorsam, ya da tuzlu su için diyorsam, aynı şeyleri benim de uyguladığımı bilmenizi isterim. Mesela doktorların "günde 2 gramdan fazla tuz kullanmayın" demesine rağmen benim aylık tuz tüketimim 500 gramdan fazla. Yani günlük 17-20 gr civarında. Ama bu rafine tuz değil tabii ki. Doğal kaya tuzu olmalı. Şayet doktorların bahsettiği 2 gr miktar rafine tuz için ise, ben hiç kullanmayın derim. Çünkü o tuz değil, sanayi atığı kimyasal bir madde.
Bir diğer önemli husus ise su ve tuzdur.
Her şeye rağmen ne çeşit tedavi uygulanırsa uygulansın yeteri miktarda su ve tuz almazsanız tedavi süreci uzayacaktır. İçmeniz gereken minimum su miktarını bulmak için kilonuzu 40 ile çarpıp 1000 e bölmeniz gerekir. Mesela 68 kg ağırlığında bir insan için, 40x68/1000=2,720 santilitredir. Siz bunu 3 litre diye düşünün.
Bahsettiğim tuzun kullanımı da şöyle olacak: 1 litrelik bir kavanozu yarısına kadar kaya tuzu ile doldurun ve üzerine su ekleyin. İyice çözüldükten sonra -ki bu mineralli su oluyor- 1 litre suyun içine tuzlu sudan bir yemek kaşığı (tahta ya da cam kaşık kullanın) ekleyip bunu gün içerisinde tüketin. Yemeklerden yarım saat önce tüketin. Şayet tansiyon yüksek ise az miktarla başlayıp sonradan arttırabilirsiniz. İçeceğiniz su bu olacak. Yani tuzlu su. Cam gibi şeffaf olan tuzu tercih edin. Çankırı tuzu olabilir. Bunu herkese öneririm. Ciddi faydasını görürsünüz. Tabii bu su limonla içilirse daha iyi http://iyilestirici.blogspot.com.tr/2017/05/limon-asidik-midir.html
Kolloidal Gümüş kullanmak, bağışıklık sistemini yatıştırır ve sistem ilgili dokulara ve organlara saldırmayı bırakır. Vücut yavaş yavaş kendini onarabilir, böylece hastalığın doğal bir şekilde çözülmesine yol açabilir. Yara dokusunun oluştuğu MS ve muhtemelen diğer oto immün bozukluklar söz konusu olduğunda, sinir liflerinin çevresindeki yara dokusunu çözerek, durumun daha da iyileşmesini sağlayacaktır. Komple bir doğal terapi rejimi kullanarak, vücut tümüyle geçmiş hasarı tamamen iyileştirebilir.
Bahsettiğim tuzun kullanımı da şöyle olacak: 1 litrelik bir kavanozu yarısına kadar kaya tuzu ile doldurun ve üzerine su ekleyin. İyice çözüldükten sonra -ki bu mineralli su oluyor- 1 litre suyun içine tuzlu sudan bir yemek kaşığı (tahta ya da cam kaşık kullanın) ekleyip bunu gün içerisinde tüketin. Yemeklerden yarım saat önce tüketin. Şayet tansiyon yüksek ise az miktarla başlayıp sonradan arttırabilirsiniz. İçeceğiniz su bu olacak. Yani tuzlu su. Cam gibi şeffaf olan tuzu tercih edin. Çankırı tuzu olabilir. Bunu herkese öneririm. Ciddi faydasını görürsünüz. Tabii bu su limonla içilirse daha iyi http://iyilestirici.blogspot.com.tr/2017/05/limon-asidik-midir.html
Siva Derm 40ppm
1. Hafta 7 gün boyunca sabah 100 ml öğle 100 ml akşam 100 ml gece 100 ml
2. Hafta 7 gün boyunca sabah 100 ml öğle 50 ml akşam 50 ml gece 100 ml
3. Hafta 7 gün boyunca sabah 100 ml akşam 100 ml
4. Hafta 7 gün boyunca sabah 50 ya da 100 ml
En az 6 ay boyunca kullanmanızda fayda var.Yemeklerden en az 30 dk önce (ideali 2 saat önce içmektir) ağızda bekletilerek içilmelidir. (100ml ortalama bir çay bardağına tekabül eder) Metal ya da plastikten kullanmayın. Yanı sıra gümüş suyu ile birlikte çiğ sarımsak tüketmeyin ve alkolden uzak durun. her ne kadar biliyor olsanız da tekrar belirtmekte fayda var, mümkün olduğunca şeker tüketilmemesi gereklidir. Tüm buğday ürünleri ya da karbonhidrat ağırlıklı beslenme hastalık sebebidir. http://iyilestirici.blogspot.com.tr/p/saglksz-dusunceler.html Bu arada mutlaka günlük 150gr goji berry tüketin. Bunun da ciddi yararını görürsünüz. Zencefil ve zerdeçal da kullanabilirsiniz. Et yemenin kandidayı tetiklediğini de unutmayın lütfen. Benim önerim haftada bir balık yiyebilirsiniz. Ama fazlasını tüketmek iyileşme sürecini uzatacaktır.
Aşağıdaki linklerden gümüş suyu ile ilgili bilgi edinebilirsiniz.
1. Hafta 7 gün boyunca sabah 100 ml öğle 100 ml akşam 100 ml gece 100 ml
2. Hafta 7 gün boyunca sabah 100 ml öğle 50 ml akşam 50 ml gece 100 ml
3. Hafta 7 gün boyunca sabah 100 ml akşam 100 ml
4. Hafta 7 gün boyunca sabah 50 ya da 100 ml
En az 6 ay boyunca kullanmanızda fayda var.Yemeklerden en az 30 dk önce (ideali 2 saat önce içmektir) ağızda bekletilerek içilmelidir. (100ml ortalama bir çay bardağına tekabül eder) Metal ya da plastikten kullanmayın. Yanı sıra gümüş suyu ile birlikte çiğ sarımsak tüketmeyin ve alkolden uzak durun. her ne kadar biliyor olsanız da tekrar belirtmekte fayda var, mümkün olduğunca şeker tüketilmemesi gereklidir. Tüm buğday ürünleri ya da karbonhidrat ağırlıklı beslenme hastalık sebebidir. http://iyilestirici.blogspot.com.tr/p/saglksz-dusunceler.html Bu arada mutlaka günlük 150gr goji berry tüketin. Bunun da ciddi yararını görürsünüz. Zencefil ve zerdeçal da kullanabilirsiniz. Et yemenin kandidayı tetiklediğini de unutmayın lütfen. Benim önerim haftada bir balık yiyebilirsiniz. Ama fazlasını tüketmek iyileşme sürecini uzatacaktır.
Aşağıdaki linklerden gümüş suyu ile ilgili bilgi edinebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder