26 Mayıs 2017 Cuma

Limon asidik midir?

Bu makalenin video versiyonu

Limon ya da diğer asidik meyveler belki idrarı daha asidik yapabilir. Ama bu böbreklerinizin çalıştığını gösteren bir durumdur.  Kafa karıştıran durum şudur ki, limonun ph değeri 3 civarında iken nasıl oluyor da insan enzimlerinin ph değerini 7.30 civarına getiriyor?

Doğal sitrik asit neredeyse bütün bitkilerde ve canlı hücrelerde bulunuyor zaten. Canlı hücreler sitrik asit olmadan işlevlerini gerçekleştiremezler. Sitrik asit insan organizmasında da üretilir. Vücuda alınan gıdalardaki karbonhidrat, protein ve yağ gibi bileşiklerin enerjiye dönüşürken izledikleri yollardan birisi de sitrik asit döngüsü ya da bu döngüyü bulan kişinin adının verildiği krebs döngüsüdür. Krebs sözcüğü almanca'da kanser anlamına geldiği için hatalı çeviri sonucu sitrik asit kanserojendir şeklinde asılsız bir söylem de oluşmuştur.

24 Mayıs 2017 Çarşamba

Osteoporoz

Osteoporoz için Dr. Ece hanımdan aldığım eski bir tarif.

1 kg limon,
3 adet taze yumurta(dolaba girmemiş),
125 gr. Nöbet şekeri(aktardan alınacak),
1 çay bardağı konyak.

Hazırlanışı: yumurtalar iyice yıkanacak ve bir kavanoza kırılmadan konacak. Üzerine 1 kg limonun suyu sıkılarak ilave edilecek. Kavanoz sıkıca kapatılıp buzdolabına konacak. Yaklaşık 5 günde yumurtaların tüm kabukları eriyor. Bozamsı bir sıvı oluyor. Yumurtaların içteki zarı bozulmadan kalıyor. Zarları bir maşayla alıp atın. Yumurtanın içeriği de sıvıya karışıyor o zaman Nöbet şekerlerini havanda biraz dövüp( büyük kristal halinde oluyor. Dövülüp kırılınca daha çabuk eriyor) içine katın . En son 1 bardak kanyak katıp. İyice karıştırın. (Mikserle kısa süre) bailey's görüntüsünde ve tadında bir içecek oluyor. Buzdolabında tutulacak. Sabahları veya akşamları yatmadan önce yarım çay bardağı veya 1 likör bardağı içilecek.

23 Mayıs 2017 Salı

Ölümler

Bilim kurgu mu, yoksa gerçek bilim mi? Ya da bilim dediğiniz şeyin gerçekten bilimle alakası var mı? Bilim adı altında uygulanan metotlar bilimsel mi, ya da bize daha iyi bir hayat sunuyor mu? Dizinin bu bölümünü izleyin. http://dizipub.com/the-x-files-10-sezon-6-bolum/

Kolloidal dağılım


Kolloidler tam anlamıyla çözelti değildirler. İyon veya moleküllerden daha büyük l nm ile 1000 nm arasında parçacıklar içerirler. Bu parçacıklara kolloidal adı verilir. Bir kolloidal dağılım ışık gönderilerek aydınlatıldığı zaman mikroskopla incelenirse her bir parçacığın ışık saçan bir parçacık şeklinde sıvı içinde sağa sola hareketler yaptığı gözlenir. Kolloidal dağılma kuvvetli bir ışık gönderildiğinde dağılmış parçacıklardan yansıyan ışık nedeniyle ışığın geçtiği yol görünür, fakat çözeltide gönderilen ışığın geçtiği yol görünmez. Buna TyndalI olayı denir ve çözeltilerle kolloidal dağılımı ayırdetmede kullanılır. Tyndall olayı sabunlu bir çözeltiye veya tozlu bir havaya güneş ışığı vurduğunda da kolayca farkedilir. Kolloidal dağılım değişik yollarla elde edilebilir. Laboratuarda seyrelfik AgNO3 çözeltisini çeşme suyu üzerine döktüğümüzde beyaz bir bulanıklık görürsünüz. Bu çökmeye fırsat bulamamış AgCI kolloidal dağılımıdır. Beklenirse veya santrifüj lenirse beyaz AgCI dibe çöker üstte berrak sıvı kalır. Büyük parçaların öğütülmesiyle şiddetli karıştırma ile de kolloidal dağılımlar elde edilebilir.

19 Mayıs 2017 Cuma

Evde gümüş suyu yapımı

kolloidal gümüş
Evde gümüş suyu yapımı
Son zamanlarda kolloidal gümüş ile ilgili dikkatimi çeken bazı yanlış bilgiler hakkında yazmak sanırım şart oldu. Şayet kendi imkanlarınızla gümüş suyu yapacaksanız kullanacağınız suyun % 0 oranında saf olması şarttır-ki "0" düzeyinde bir su elde edebilecğinizi ya da eczanelerden temin edebileceğinizi sanmıyorum. Daha da önemlisi gümüşün %99,99 oranında saf olması gerekir. Ancak bu saflıkta Türkiye'de gümüş temin edebileceğinizden emin değilim. Sertifikalı gümüş bulun.

Eğer kullandığınız tam saf olmayan suyun içerisindeki metaller, vitaminler, minareller vs. ve de saf olmayan gümüşün içindeki başka madenler elektroliz yoluyla çözünecek olursa ve siz bunu uzun vadede içerseniz sadece argyria olmakla kalmaz, aynı zamanda şimdi tam bilemeyeceğim başka arızalara da sahip olabilirsiniz.

Alkol tedavisi

Aşağıda linki yer alan makalede hücre biyolojisi bölümünden araştımacılar Barcelona Üniversitesi Tıp Fakültesi bölümünden nörobilimciler ve daha bir çok bölümden araştırmacılar gümüş iyonlarının etanolun neden olduğu zararlara karşı hücreleri koruduğunu keşfettiler.

Bu keşfin en açık kullanım alanı alkolizmin zarar verdiği doku ve hücrelerin detavisi olacaktır.

http://www.sciencedaily.com/releases/2010/05/100526093606.htm

5 Mayıs 2017 Cuma

Sanat anlayışı ve sağlık sektörü


Aslına bakacak olursanız başlığa "Sanat anlayışı" yerine, yine sağlıktaki gibi "Sektör" kullanılabilirdi. Çünkü sanatta da aynen sağlıktaki gibi bir yozlaşmışlık sözkonusudur. Elbette ki yozlaşmış olan direkt sanatın kendisi değil, sanat anlayışıdır. Ama her şeye rağmen sağlıkta olduğu gibi para gerçek sanatta ön planda değildir. İstisnalar hariç, gerçek sanatçılar hiç bir zaman çok zengin olmazlar. Dahası sefalet içinde ölenlerine sıkça rastlanır. Gerçi öldükten sonra değerleri anlaşılabilir. Ancak bu durumun sanatı yapanın kendisine bir faydası yoktur. Zaten para kaygısı güdülerek yapılan hiç bir şey sanat değildir.
Neyse, gelelim ana mevzuya.

Rockefeller ve kolloidal gümüş


Evde gümüş suyu yapımı


Gıda takviyeleri kullanılmalı mı?

Takviyeden kasıt halk arasında yanlış anlaşılıyor gibi!

Öncelikle onu bir açığa kavuşturmak gerekiyor. Canlılar her halükarda takviyeye ihtiyaç duyarlar. Yediğiniz kiraz ya da zencefil de bir çeşit takviyedir. Su bile takviye olarak anlaşılabilir. Ama yaşamak için bu gibi şeylere mecburuz. Burada önemli olan Takviye gıda olarak nitelendirilen şeylerin doğal olup olmadığıdır. Yani sentetik ilaçların ya da suni takviyelerin çok ciddi yan etkileri olabilirken, kolloidal gümüş gibi terkibin hiç bir yan etkisinin olmamasıdır.

Gümüş bakterileri ve virüsleri nasıl yok eder?

Kolloidal gümüşün bir virüsün, bakterinin, mantarın yakınında bulunması, bu mikro organizmaların oksijen metabolizma enziminin çalışmasını engelliyor. Mikro organizmaların oksijen metabolizmalarını, bizim ciğerlerimize benzetirsek bir manada gümüş iyonları bu mikro organizmaların ciğerlerini çalışmaz hale getiriyor. Canlı bir hücreden daha küçük olan nano gümüş’le temas eden, bakteri, virüs veya mantar hücrelerinin metabolizması bozulmakta ve elektrolit dengesi yok olmakta ve enzimleri etkisiz hale gelerek ölmektedir.

İsrail’de neden kanser yok?

(Aşağıdaki makaleyi bir çok kaynakta Meltem'in ismi kullanılmadan görmüşsünüzdür.  Ancak dostum Meltem Öztürk'e aittir. Ve ilk olarak tarafımdan yayınlanmıştır. )

100 yıl önce en nadir hastalıklardan biri sayılan kanser hastalığı, son 20 yılda müthiş bir hızla, kadınlarda %50, erkeklerde %100 gibi bir artış gösterdi. Bir arkadaşımın söylediği gibi; artık kim kanser oldu değil, kim kanser olmadı diye soracağız!
Bu artışların sebepleri Dr. Hamer'ın dediği gibi; Ziyonistlerin çeşitli yöntemler ile sağlığımıza uyguladıkları saldırılarıdır.
Dr. Hamer Avrupa’da sayısız kanser vakasını iyileştiren “Yeni Germanık Tıp" (Germanische Neue Medizin) yöntemini icat eden kişidir. Sayısız karalama kampayanları sonucu Doktorası ve çalışma izni elinden alınmıştır.
İsrail’de ise kanser hastalıkları nedense son derece nadir görülmektedir.

Doktorlar neden hastalık ve rahatsızlıklar için kolloidal gümüş reçete etmezler


Kandida

ağır metaller

2 Mayıs 2017 Salı

Otizm

Gümüş suyu Otistik çocuklarda da güvenle kullanılabilir. Otizm bağışıklık sistemi ve toksinlerin atılamaması ile ilgili sistemik bir sürecin parçasıdır. Bağışıklık bağırsaklarla çok ilgili olduğundan, bu yönde iyileştirmelerin otizm tedavisinde işe yarayacağını düşünenler vardır. Bağırsaktaki bağışıklık görevini yapamadığında bazı moleküller kana geçmektedir ve alerji dahil bir çok soruna sebep olmaktadır. Otistik çocukların neredeyse hepsinin, süt alerjili ve hazım sorunu yaşayan çocuklar oluşu, ağır metalleri vücutlarından atamamalarındandır. Bu arada süt insan için faydalı bir besin değildir.

Palmiye yağı

Son zamanlarda bir palmiye yağı zararlıdır furyası aldı başını gidiyor. Ama millet detaylarda kaybolup gidiyor. Bırakın palmiye yağı listesini bir kenara. Bunun sonu yok. O yağ biter bir başka yağ başlar. Aynı terör örgütlerinde olduğu gibi devam eder bu iş.

Bilmeniz gereken en temel bilgiler şunlardır;

Kolloidal gümüşün kullanıldığı hastalıklar:

Kolloidal gümüş kuvvetli ve doğal bir koruyucudur.

Kolloidal gümüş 1940’lara kadar dünyada oldukça yaygın bir şekilde antibiyotik olarak kullanılıyordu. Fakat sentetik antibiyotkilerin daha ucuza üretilebilmesi ve kâr marjının daha yüksek olması nedeniyle, gümüş unutulmaya başladı.

Günümüze gelene kadar pek çok insan gümüşün bu özelliklerinden haberdar bile değildi.

1938’lere kadar kolloidal gümüş doktorlar tarafından bir antibiyotik olarak kullanılıyor ve yüksek teknoloji olarak görülüyordu. Fakat üretim metodları yüksek maliyetliydi. İlaç endüstrisi üretimi daha kolay ve daha kazançlı sentetik ilaçlar üzerine eğilince kolloidal gümüş unutuldu.

Amarikan Besin ve İlaç İdaresi (FDA) kolloidal gümüşü 1938 öncesi bir ilaç olarak tanımlamaktaydı.

Gümüşün antibiyotik özellikleri aslında çok eskiden beri biliniyor. İnsanların gümüşü günlük hayatlarında, mutfak gereçleri, süs eşyası, saklama kabı olarak kullandıklarını biliyoruz.

Avrupa’da veba salgınında kıtanın neredeyse 3 de 1’i ölmüştü. Ama çingenelere hiç bir şey olmamıştı. Çünki çingeneler gümüş ve kalay konusunda uzmandılar. Gümüşü damar yoluyla vücuda zerk ediyorlardı. Avrupa vebadan kasıp kavruluken onlara bir şey olmamıştı.

Avrupa ve Amerika Kaynaklı bir çok literatürde, kolloidal gümüş suyunun aşağıdaki hastalıklar üzerinde etkili olduğu ileri sürülmektedir:

1-) Sivilceler
2-) Sorunlu Benler
3-) Açık Yaralar
4-) Ayak Mantarları
5-) Sedef Hastalığı
6-) Uçuklar (herpes)
7-) Bademcik İltihabı
8 -) Grip
9-) Soğuk Algınlığı
10-) Diş Ağrısı, Diş Kanaması ve Çürükler
11-) Ağız Enfeksiyonları ve Diş İltihapları
12-) Göz Enfeksiyonları
13-) Diğer Enfeksiyonlar
14-) Sistit
15-) Romatizmal Hastalıklar
16-) Eklem Ağrıları
17-) Diabet (Şeker)
18-) Ağız Kokusu
19-) Akciğer İltihabı
20-) Sinüzit
21-) Ağız Pamukçuğu
22-) Her Türlü Yanık
23-) İsilik
24-) İdrar Yolu İltihabı
25-) Rahim İltihabı
26-) Genital Mantarlar
27-) Yumurtalık İltihabı
28-) Prostat
29-) Kesik ve Açık Yaralar
30-) Temre
31-) Cilt Alerjileri
32-) Kulak-Burun-Boğaz İltihapları
33-) Göz Kapağı Enfeksiyonu
34-) Çıbanlar
35-) Güneş Çarpması
36-) Kızamık
37-) Kabakulak
38-) Sivrisinek ve Arı sokmaları
39-) Kene vb. Isırmaları
40-) Saç Dökülmeleri
41-) Kemoterapi Sonrası Bağışıklık Sistemini Desteklemede
42-) Kanser, AİDS terapilerinde Destek Unsuru Olarak
43-) Açık yaralar (%60 oranında daha hızlı iyileştirir)
44-) Ülser ve Gastrit
45-) Bağırsak Rahatsızlıkları ve Hazımsızlık
46-) İshal
47-) Hepatit
48-) Siroz
49-) Verem
50-) Parazit ve Asalaklar
51-) Kuş Gribi ve Sars terapisi
52-) Ahır ve Kümes Hayvanlarının Hastalıklarına karşı etkin olarak kullanılmaktadır.